For every action towards graduation, there is an equal and opposite distraction. Anonim |
Organik Kimya 11 Alt kategori 140 Yazı |
İnorganik Kimya 8 Alt kategori 35 Yazı |
Fizikokimya 8 Alt kategori 46 Yazı |
Analitik Kimya 10 Alt kategori 22 Yazı |
Disiplinlerarası Kimya 30 Alt kategori 203 Yazı |
Kimya Dükkanı 40 Alt kategori 395 Yazı |
Elementler 110 Alt kategori 67 Yazı |
Kimya Tezleri 3 Alt kategori 4 Tez |
Bilgi Yarışması | |
Günün Sorusu Yarışma İstatistikleri Sen de soru ekle! |
Forumlar |
AEROSİL 0 yanıt (zacelik) ASETİK ASİT 0 yanıt (zacelik) Çözeltinin reaksiyona etkisi 0 yanıt (aeskintan) ÇÖKELTİ OLUŞTURMA 5 yanıt (aeskintan) Kimya Sektöründe bir ilk! 1 yanıt (mcelik) |
Ziyaretçi Soruları |
Maleik asit ve fumarik asit
0 yanıt alkol+eter karışım reaksiyonu 0 yanıt nişastaya ısı etkisi 0 yanıt Aldehit sorusu 0 yanıt PH Bulma Ve Henry Sabiti 0 yanıt Elektroliz 0 yanıt Molekül orbital teorisi 0 yanıt mol sayısı 0 yanıt Bir sorum var! diyenler... |
Üye Yorumları |
Vertical (Dogrudan) ve Adiabatik (En Düşük Enerjili)
1 yorum (zacelik) Amino Asitler-2 1 yorum (mcelik) Anomerik Etki 1 yorum (sselcuk) Designing Organic Syntheses: 1 yorum (myasa) Organik Bir Katalizör: DMAP 1 yorum (lusirka) |
Hiç gittiniz mi bilmiyorum ama Ankara'daki Feza Gürsey Bilim Merkezi'nde beni en çok etkileyen gösteri sıvı azot gösterisiydi. Havanın %78'ini oluşturan ve kolay kolay reaksiyona girmeyen bu gaz, gösteri sırasında özel bir kap içerisinde -196 oC'de sıvı halde tutuluyordu. (Bu kabın adı Dewar kabı imiş.) Gösteriyi sunan kişi elindeki serum lastiğini (küçükken sapan yapmakta kullandığınız lastik) bu sıvı içerisine batırıp çıkarıyor. Sonra başlıyor kurşun kalem kırar gibi bu lastiği kırmaya. Bunun sebebi tahmin edeceğiniz gibi lastiğin elastikiyet özelliğini düşük sıcaklıklarda kaybetmesidir. İkinci olarak gösteriyi sunan kişi içi su ile doldurulmuş bir balonu yine bu sıvı azot içerisine atıyor. Tahmin edin ne oldu?
Yine yukarıdaki gibi bu çok düşük sıcaklıkta (-196 oC) balon elastikiyet özelliğini kaybetti ve katı hale geldi. Atalarımız her ne kadar "su uyur, düşman uyumaz" deseler de su bu sefer kuralı bozdu ve herzaman +4 oC'den sonra yaptığı gibi yine genleşmeye başladı ve balonu patlattı. Bu hain su aynı şeyi kışın boruları patlatarak da yapıyor. Neyse, buradan şu dersi çıkartabiliriz. Siz siz olun sakın ha "bakalım gerçekten bahsedildiği kadar soğuk mu?" deyip elinizi sıvı azotun içine daldırmayın. Sonra Terminatör-II'deki civa adamın başına gelenler sizin başınıza gelmesin. O adam paçayı kurtardı ama siz paçayı kurtaramazsınız.
Peki bu sıvı azot hiç işe yaramaz mı diyorsunuzdur. Diğer yazar arkadaşlardan bu konuda detaylı bir bilgi istemek sizin hakkınız. Ama ben size bilgisayar dünyasındaki kullanımından, daha doğrusu bir deneyden bahsedeceğim.
Bildiğiniz üzere bilgisayarların beyni olarak işlemcileri düşünebiliriz. Bilgisayar çalıştığı sürece işlemci ısınır ve fan sayesinde soğutulmaya çalışılır. İdeal olan ise
işlemcilerin çok düşük sıcaklıklarda çalışmasıdır. Mesela benim P-III 500'ü mükemmel bir soğutma sayesinde 600-700 Mhz'de çalıştırmak mümkün. Buna overclock diyorlar. İşte bu soğutma yöntemi olarak sıvı azot da kullanabilirdik. Sıvı azot -196 oC'de buharlaşırken temas ettiği yüzeyden ısıyı hızla emerek işlemciyi soğutabilir. İşlemcinin sıcaklığını ise yapılan böyle bir deneyde ta -170 oC'ye kadar düşürmüşler. Sonuçta deneysel olarak Pentium-4 3.06 ghz olan bir işlemci olmuş size 4.60 ghz işlemci. Aradaki hız farkının gördünüz mü?
Sıvı azotla çalışan bilgisayarların çıktığı, insanların yemek tüpü, LPG aldığı gibi sıvı azot tüpü aldığı veya almak için kuyrukta beklediği, "abi bilgisayarım çalışmıyor, sende fazla azot var mı?" gibi soruların sorulduğu günlerin pek uzak olmadığını hayal ediyorum da... :)
Yazar | Mesaj |
Henüz yorum eklenmedi! İlk yorumu sen yap! |