Kimyasanal.com Kimyasanal.com Kimyasanal.com
Kimyasanal.com
Ben hızlı bir okuyucu değilim. Hızlı bir anlayıcıyım.
Isaac Asimov
Kimyasanal.com
Kimyasanal.com


Tarih: 02.03.2008
Kategori: Kimya Dükkanı Sağ ok Kimya Dükkanı Sağ ok Ünlü Kimyagerler
60459 kez okundu.


Kimyada Kadın

Eğer size kimya alanında önemli işler başarmış bir kadın adı sorulsaydı, muhtemeler bir çoğunuzun aklına Marie Curie gelir. Polonya doğumlu kimyacı, büyük yürekliliği ve azmiyle tanınan bir kadındı. Kocasıyla birlikte bilim tarihinin en ünlü karı kocası olmuştur. Curie'ler önce polonyumu daha sonra da radyumu buldular. Marie'nin "radyoaktivite"adını verdiği olayın varlığını kanıtlayan çalışmalarıyla, atom gücü çağının başlamasına yol gösterdiler.

Henry Becqerel'in uranyum içeren bileşiklerin yaydığı, görünüşte kendiliğinden, yeni tip bir radyasyonla ilgili buluşu Curie'lerin yoğun ilgisini çekmekteydi. Eşiyle birlikte uranyum üzerinde çalışmaya başladı. Ve 1898 yılında yepyeni bir elementle karşılaştılar. Bu element uranyumdan yüz kat daha radyoaktifti ama, zift çevherinin yaydığı tüm radyasyondan sorumlu olamazdı. Bu elemente Marie'nin anavatanı anısına "polonyum" dendi. Curie'ler cevherin içinde küçük miktarda ama radyoaktifliği çok yoğun bir başka element olduğuna inanıyorlardı. Bu gizemli elemente "radyum" adı verdiler. Radyum'un varlığından o kadar eminlerdi ki, bunu kanıtlayabilmek için 4 yıl boyunca tonlarca cevher arıttılar. Cevherleri Çekoslovakya'da ki maden ocaklarından belli bir parayla alıyorlardı. Madencilerinde atıkları satmaları işlerine geliyordu. Sonunda,1902 yılında tonlarca zift cevherinin 1 gramının onda biri ağırlığındaki bir miktar yeni elementi elde ettiler.

Radyoaktivite ve radyoaktif elementlerle ilgili yaptığı çalışmalarla hem Nobel Fizik Ödülü'nü, hem de Nobel Kimya Ödülü'nü almıştır.

1906 yılında feci bir trafik kazası sonucu eşini kaybetti. 1911 yılında kimya alanında Nobel Ödülü aldı. İlk kez iki dalda ödül alan birisi oldu.1934 yılında radyoaktif ışınların etkisi nedeniyle kan kanseri oldu ve yaşamını yitirdi.

Kuşkusuz Marie Curie, kimyada en fazla ün yapmış kadındır. Fakat yalnız değildir. Kimyada çalışmalar yapmış başka bayan mühendis ya da mucit adı söyleyebilir misiniz?

Ruth Benerito'yu biliyor musunuz? 1950'lerde Yeni Orleans'ta USDA laboratuarlarında çalışırken ütü gerektirmeyen pamuk kumaşların üzerine çalışmalar yapmıştır. Bu yenilikle kadınlar elbiseleri ütülemek için saatlerini harcamaz oldular. (demek o zamanlar iş bölümü yokmuş...)

Marie Daly, kimya ile ilgili çalışmalarını takip ederek ırksal ayrımcılığın ve cinsiyet önyargılarının üstesinden geldi. 1947'de Ph. D ünvanını alan ilk Afrikalı Amerikan kadın oldu. Daha sonra Albert Einstein Kolejinde biyokimyacı olarak kariyerine devam etti. Daly, Queens Kolejinde Afrikalı Amerikan öğrencileri için bir burs fonu kurdu. O, profesörken araştırmalarına ek olarak, ergin olmayan öğrencilerini, bilime çekmek için programlar geliştirdi.

Rachel Lloyd, kimyada Ph. D ünvanını kazanan ilk Amerikalı bayandır. O zamanın erkekleri gibi en iyi kimya eğitimini almak için Avrupa'ya gitti. Bu 1887 yılında Zurich Üniversitesi'ni kazanmasıyla oldu. Amacı kimya profesörü olmak ve bu alanda başarılar göstermekti.

1891 yılında, Amerikan Kimyasal Topluluğu'nun ikinci kadın üyesi oldu. Dorothy Crowfoot Hodgkin, Britanya'lı, protein kristallografisi bilim dalının kurucusu. Biomoleküllerin üç boyutlu yapılarını belirlemek için kullanılan X-Işını kristallografisi tekniğinin öncülüğünü yaptı. En önemli başarıları kolesterol, penisilin , B-12 Vitamini ve insülin'in moleküler yapılarının keşfidir. B-12 Vitamini üzerine çalışması ile 1964 Nobel Kimya Ödülüne layık görülmüştür. Olağanüstü bilimsel yetenekleri ve eriştiği başarıların yanısıra alçakgönüllü olması, insanlarla iletişimi çok sevmesi, sosyal eşitsizlikler ve barış konusunda tutkulu olması, karakterinin öne çıkan diğer yanlarıydı.

Rosalind Elsie Franklin, DNA, virüs, kömür ve grafitin yapılarının anlaşılmasında büyük katkılarda bulunan İngiliz biyofizikçi.

1956 yılının yaz aylarında Rosalind Franklin kanser olduğunu öğrendi. İki yıldan kısa bir sürede Nisan 1958'de henüz 37 yaşındayken yaşama gözlerini yumdu. 1962 yılında Watson, Crick ve Wilkins DNA çalışmalarından dolayı Nobel Ödülü alırlarken Franklin'in adı bile anılmadı. Buna, kimi çevreler ölmüş kişilerin ödüle aday gösterilemeyeceği nedenini gösterdiler, kimileriyse Franklin'in hakkının yenildiğini söylediler. Her ne olursa olsun bugün bilim çevreleri, DNA çalışmaları üzerinde Rosalind Franklin'in önemli katkıları olduğunu ve öncü çalışmalar yaptığını kabul ediyor.

Lise Meitner, Avusturyalı fizikçi. Nükleer fizik ve radyoaktivite üzerine çalıştı. Fizyonun teorik yorumunu yaptı. Enrico Fermi Ödülünü alan ilk bayandır.

Jacqueline Barton, DNA ve elktronları inceledi. Biraz hasarlı DNA moleküllerinin elektriğe yol göstermediğini buldu.

Ruth Erica Benesch, kocası Reinhold ile yaptığı çalışmalarda, hemoglobinin oksijeni vücutta nasıl serbest bıraktığını inceledi.

Joan Berkowitz, Hem bir kimyacı hem de çevresel danışmandı. Endüstriyel atık ve kirlilik problemlerini çözmek için çalışmalarda bulundu.

Iréne Joliot-Curie, 1935'te yeni bir radyoaktif element sentezlemesi ona, Nobel Kimya Ödülünü kazandırdı. Ödülü kocası Frédéric Joliot ile paylaştı. Hazel Bishop, Corale Brierley, Stephanie Burns, Mary Letitia Caldwell, Kathryn Hach Darrow, Cecile Hoover Edwards, Gertrude Belle Elion, Gladys L. A. Emerson, Mary Fieser, Helen M. Free, Dianne D. Gates-Anderson, Mary Lowe Good, Barbara Grant, Alice Hamilton, Anna Harrison, Gladys Hobby...


Kaynaklar:
1) http://chemistry.about.com
2) http://chemistry.about.com/od/womeninchemistry/a/womenchemistry.htm
3) http://tr.wikipedia.org/wiki/Rosalind_Franklin
4) http://tr.wikipedia.org/wiki/Dorothy_Crowfoot_Hodgkin
5) http://www.nobelpreis.org/turkish/chemie/joliot-curie.html
6) http://www.chemheritage.org/women_chemistry/stuff/benerito.html
7) http://www.chemheritage.org/women_chemistry/chall/lloyd.html




Üye Yorumları

Yazar Mesaj
oacar
Tarih: 02.03.2008
MArie Curie başarılarının yanı sıra kişisel saldırılara maruz kaldı. İlk olarak tümü erkeklerden oluşan Fransız Bilim Akademisi bir oyla üyeliğini reddetti. Ardından, Paul Langevin ile arasında aşk ilişkisi olduğuna dair dedikodular yayılmaya başladı. Evli ve Pierre Curie'nin yakın dostu olan Paul Langevin ile Marie arasındaki bu dedikodu gazetelere Langevin skandalı olarak yansıdı ve Marie'nin ikinci Nobel Ödülünü alması bile arka plana atıldı. Langevin gazetenin baş editörünü halkın önünde yapılacak düelloya davet etti. Editörün silahını çekmemesi ile o zamanın anlayışıyla gülünçleşen olay, konunun kapanmasını sağladı.
Alıntıdır:
http://tr.wikipedia.org/wiki/Marie_Curie
cdengiz
Tarih: 03.03.2008
*Madam Giulia Toffana “aqua toffana” adini verdigi arsenik içeren kozmetik ürünle 600'den fazla kisinin ölümüne neden oldugu gerekçesiyle 1719'da idam edildi.
*Onaltinci yüzyilin sonlarinda Fransa'da II. Henri'nin karisi olan Catherine de Medici Italyan zehirlenme tekniklerini Fransizlara tanitti.Zayif, hasta ve suçlulari kullandigi deneylerinde zehirin etki yeri, zamani, klinik bulgular ve etkinligi hakkinda arastirmalar yapti.
*Bir falci ve büyücü olan Catherine Deshayes ise 2000'den fazla sayida 0-1 yas arasindaki çocugu öldürdü. Ayrica arsenik, akonit, belladon ve opiumdan olusan zehiri kocalarindan kurtulmak isteyen kadinlara sattigi bildirilmektedir.
Alıntı:http://soruvecevap.blogcu.com/9334891/

Şimdi muhtemelen şunu diyeceksiniz. Ya bu adam ne kadar kadın düşmanı, böyle bi yazıyı bile baltalamak için kadınların yaptıkları kötü şeyleri yazmış :) . Ne yalan söyliyeyim ilk kısmı bende okusam aynı şeyleri düşünürdüm.
Ben bunları odtü de bi seminerde önemli bir toksikologun azından dinlemiştim. Kadınların toksikoloji dalının gelişimine katkılarından bahsetmisti .Bu örneklerin bir cogu dehset verıcı olsada ,bu olaylar sayesınde kadınlar buyuk gelısme kaydettırmıs toksıkolojıye.Hatta bu alanın oluşumu büyük ölçüde onlar sayesinde başlamış. Ozellıkle cogumuz kleopatra hıkayelerını bılırız keske ısmınıde cıkarabılseydım konusmayı yapan kısının. Adrestekı yazıyı okursanız ve kadınların gene cektıgı zorluklar anlasılabılır. Yıllarca kadınlar ıkıncı plana atıldı bılımde.Hemen hemen butun formullerın , kanunların , onemlı ne varsabilimde erkek adını tasımasının nedeninin bu olduğu söylendi . Buna hak vermemek elde değil. Ama günümüzde özellikle Kimya, kadınların çoğunlukta oldugu bi alan haline geldi . Umarım geçmişte engellenen katkılarını günümüzde fazlasıyla görürüz.
suerdogan
Tarih: 21.05.2011
kimyacı kadınların değeri galiba sonra anlaşılıyor
dkuralli
Tarih: 09.06.2011
kadinlar her yerde ve her zaman arka planda kaldiklari icin kimbilir bilimin bircok alaninda yer almalarina ragmen kimse onlari duyamadi.cunku ozellikle kimya bilimi kadinin ozune ve ilgilerine cok yatkin bir alan.fakat bilimi erkek zihniyeti kendi egemenligi altina almaya calismakta.ama buda bir gercek ki kadinlar daha basarili.cunku bilgiyi baski ve tahakkum araci olarak gormuyorlar.


Copyright © 2004-2024 - https://www.kimyasanal.com