Tarih: 02.07.2007
Kategori: Kimya Dükkanı Kimya Dükkanı EdebiKimya
5109 kez okundu.

Kimya Konferansları Ne İşe Yarar?

Kimya konferansları veya seminerleri, Oğuz Atay'ın "Ülkemiz büyük bir oyun yeridir" sözünü akla getirir; öyle ki hem konuşmacı hem de dinleyiciler genellikle oyunlarını kusursuzca oynarlar. Alabildiğine ciddi, hırslı, ben ben diye ölecek insanlar kürsüye çıkıp birden ''talk show'' yaparcasına birbiri ardı sıra espri patlatmaya başlar. İşin komiğiyse bunların hiçbirinin komik olmamasına rağmen dinleyicilerin kahkahaya boğulmasıdır. Eğer konuşmacımız biraz becerikliyse, amacı sırf kendini göstermek olduğu halde bunu bilgi paylaşımı adına yapıyormuş izlenimi uyandırabilir. Seminer sırasında uyuyanları saymak sıkıldıysanız zamanı geçirmenize yardım edebilir. Ama en eğlenceli kısım seminerin sonunda başlar. ''Acknowledgments'' yani teşekkürler kısmında araştırmacımız labda büyük ihtimal köle gibi çalıştırdığı öğrencilerinin isimlerini tek tek sayarak övgüler düzer. ''Funding'' kısmında projeye destek veren kurumların isimlerinin üstünde o dolar işaretlerini (üç tane yanyana) görmek insanın içine ferahlık verir. Soru sorma kısmındaysa, kendini gösterme sırası bu kez izleyicilere (yukarda dinleyiciler demişim, olsun) geçer; gerçekten öğrenmek için değil ne kadar zeki olduğunu kanıtlamak için soru soranları izlemek ne büyük keyiftir...

Peki tüm bunların dışında herkesin bayıla bayıla gittiği bu seminerler ne işe yarar?

-İlkin, eğer seminerlere sıkça giden biriyseniz, sadece konu başlıklarını bilerek bile, bilimsel bir ortamda bu bilginizi müthiş bir şekilde satabilirsiniz. Bu Nietzsche ve James Joyce hakkında sıkça kullanılan bir taktiktir; ayrıca Ted Kolejlilerde de bu tür 'knowledge amplification' bulgularına rastlanmıştır.

-İkinci olarak seminerler kopyala-yapıştır türü araştırmalara büyük katkılar sağlar; öyleki misal inorganik bir konuşmacıyı zamanında dinlediniz, sonra da bir organikçiyi dinlediniz, şans eseri o organikçi de o inorganikçiden habersiz, siz de hemen birinin çalışmasını diğerine monte ederek özgün bir araştırma ortaya koyabilirsiniz. Eğer yeterince kurnazsanız çoğu kişi bunu anlamayacaktır bile.

-Üçüncüsü, demode olmuş sözcüklerle dünyada bilimin gelişmesini takip etmenize yarar. Mesela ben bu sene herkesin aynı şeyleri dönüp dolaşıp yaptığını görüp mutlu olmuştum (önce sinirlenmiştim tabi ama sonra yerini mutluluğa bıraktı)..

-Sonracıma bu seminerler o araştırmacının kişiliği hakkında ipuçları yakalamamıza olanak sağlar; tabi her ne kadar kürsüdeki oyunları gereği kişilik değişimine gitseler de bir noktada kendilerini ele verirler ve siz yakalarsınız.

-Son olarak da bazı durumlarda, yayımlanmamış verilere önceden ulaşma olanağı sağlar bu seminerler; eğer sizin konunuza yarayan bir şeyse bunlar, siz de aynı konu üzerinde çalışan diğer kurtlar bu bilgiye ulaşamadan kullanmış olursunuz, bu bilgi yayımlanınca da referans verirsiniz, üzerinizde mesuliyet kalmaz...

Bitirmeden ünlü Amerikan yazar F. Scott Fitzgerald'ın ''No grand idea was ever born in a conference, but a lot of foolish ideas...'' sözünü ekleyelim... Ha bi de Orhan Veli amcam da ''Hiçbir konferansa zevkle gittiğimi hatırlamam'' demiş, belirtiyim istedim....

Üye Yorumları

Yazar	Mesaj
vmutlu	Tarih: 17.07.2007 Bir konferansta teşekkür listesinde olmanın bana neden tam anlamıyla mutluluk vermediğini şimdi anlıyorum:))