Kimyasanal.com Kimyasanal.com Kimyasanal.com
Kimyasanal.com
Bir inci saflığı varsa da suda, Fazla içilende; dert verir su da
Nizami Gencevi
Kimyasanal.com
Kimyasanal.com


Tarih: 13.08.2003
Kategori: Disiplinlerarası Kimya Sağ ok Biyokimya Sağ ok Biyokimyasal Bileşikler
9593 kez okundu.


İyonofor da ne?

Efendim bildiğiniz üzre, hücre zarı iki fosfolipid tabakasının, hidrokarbon kısımları içte kalacak şekilde biraraya gelmesinden oluşur ve dıştaki fosfat grupları zarın dış kısmına hidrofilik özellik kazandırırken, içteki hidrokarbon yapısı iç kısmını hidrofobik yapar. Ayrıca hücrenin içiyle dışı arasında sürekli bir madde alış verişi vardır. Madem ki konumuz iyonoforlar, biz de biraz iyonlardan bahsedelim: Şu meşhur Na+, K+ pompasını duymuşsunuzdur. İşte Na+, K+, Ca2+, Mg2+ gibi iyonlar hücre zarından sürekli geçmek zorundadır ve bu bağlamda hücre zarı surlara, iyonlar askerlere, iyonoforlar da Truva atına benzetilebilir. Daha ciddi bir tanımla iyonoforlar hücre zarının iç kısmında çözülebilen ve zarın belirli iyonlara karşı geçirgenliğini artıran küçük, hidrofobik moleküllerdir. İyonoforlar iyonlara bizzat bağlanıp onları taşıyan hareketli moleküller olabileceği gibi, kanallar şeklinde de olabilir.

Birinci tip iyonoforlar taç eter yapısındadırlar; katyonları, içerdikleri ligandlarıyla bağlayarak içlerine alırlar ve dışları da zaten hidrofobik olduğu için zarın içinden rahatlıkla geçebilirler. Nonaktin ve valinomisin K+ taşıyan iyonoforlara, A23187 ise Ca2+, Mg2+ gibi divalent katyonları taşıyan iyonoforlara örnek verilebilir.

Kanal tipi iyonoforlara bir örnek ise Gramisidin A'dır. Her biri 15 aminoasitten oluşan iki gramisidin molekülü uç uca gelerek içi hidrofilik dışı hidrofobik olan sarmal bir yapı (β helix) oluşturur. Sonra da iyonlar da kanalın içinden rahatlıkla, afiyetle geçerler...




Üye Yorumları

Yazar Mesaj
 

Henüz yorum eklenmedi! İlk yorumu sen yap!



Copyright © 2004-2024 - https://www.kimyasanal.com