Herhangi biri basiti karmaşık hale getirebilir ama sadece yaratıcılık, karmaşık olani basit yapabilir. Charles Mingus |
Organik Kimya 11 Alt kategori 140 Yazı |
İnorganik Kimya 8 Alt kategori 35 Yazı |
Fizikokimya 8 Alt kategori 46 Yazı |
Analitik Kimya 10 Alt kategori 22 Yazı |
Disiplinlerarası Kimya 30 Alt kategori 203 Yazı |
Kimya Dükkanı 40 Alt kategori 395 Yazı |
Elementler 110 Alt kategori 67 Yazı |
Kimya Tezleri 3 Alt kategori 4 Tez |
Bilgi Yarışması | |
Günün Sorusu Yarışma İstatistikleri Sen de soru ekle! |
Forumlar |
AEROSİL 0 yanıt (zacelik) ASETİK ASİT 0 yanıt (zacelik) Çözeltinin reaksiyona etkisi 0 yanıt (aeskintan) ÇÖKELTİ OLUŞTURMA 5 yanıt (aeskintan) Kimya Sektöründe bir ilk! 1 yanıt (mcelik) |
Ziyaretçi Soruları |
Maleik asit ve fumarik asit
0 yanıt alkol+eter karışım reaksiyonu 0 yanıt nişastaya ısı etkisi 0 yanıt Aldehit sorusu 0 yanıt PH Bulma Ve Henry Sabiti 0 yanıt Elektroliz 0 yanıt Molekül orbital teorisi 0 yanıt mol sayısı 0 yanıt Bir sorum var! diyenler... |
Üye Yorumları |
Vertical (Dogrudan) ve Adiabatik (En Düşük Enerjili)
1 yorum (zacelik) Amino Asitler-2 1 yorum (mcelik) Anomerik Etki 1 yorum (sselcuk) Designing Organic Syntheses: 1 yorum (myasa) Organik Bir Katalizör: DMAP 1 yorum (lusirka) |
Biyomoleküllerin yapı tayini, biyokimyanın, özellikle 1950'li yıllardaki en çetrefilli konularından biriydi. Daha önce dedigim gibi karbohidratların ve lipidlerin yapıları görece basit olduğundan, esas sorun proteinler ve nükleik asitlerin yapılarındaydı. Yalnız burada önemli bir fark DNA'nın tek bir yapısı varken, proteinlerde her bir proteinin yapısının ayrı ayrı bulunma zorunluluğudur.
Proteinlerin yapısına çözüm girişimleri daha önce başlamasına -1940'lar- rağmen, DNA'nınki daha önce bulunmuştur. Bazı X-ışını fotoğrafları, teorik çalışmalar ve daha önce yapılmış bazı çalışmaların ışığında -misal Chargaff'ın bulguları- Watson ve Crick 1953'te DNA'nın yapısını buldular.
Burada bir ayrım daha yapmak gerekir ki, bu da DNA dizilimi ile DNA'nın yapısı arasındaki farktır. Öyle ki DNA'nın yapısı 1953'te bulunurken, herhangi bir DNA'nın baz diziliminin bulunması 1977 senesinde, Frederick Sanger tarafından gerçekleştirilmiştir. Şu meşhur İnsan Genom Projesi de insanda bulunan kromozomların baz diziliminin bulunmasından başka bir şey değildir.
Proteinlere geldiğimizde, dizilimi bulunan ilk proteinin insulin olduğunu ve bunun 1955'te yine Frederick Sanger tarafından yapıldığını görürüz. Aynı yıllarda Max Perutz ve John Kendrew myoglobin ve hemoglobin proteinlerinin 3-B yapılarını X-ışını kristallografi yöntemini kullanarak bulmaya çalışıyorlardı, ve 1957 ve 59'da bu iki proteinin yapısı keşfedildi.
Burada önemli bir diğer nokta, dizilimleri bulmak için kullanılan yöntemle 3-B yapısını bulmak için kullanılan yöntemin farklılığıdır. İlki için kimyasal yöntemler kullanılırken, ikincisi için kristallografi kullanılır. Ve molekülün baz veya amino asit dizilimini bulduğunuzda, bu bilgi size bu molekülü yapay olarak sentezleme imkanı vermesine rağmen, 3-B yapısı hakkında hiçbir fikir vermez. Dolayısıyle mesela bir reseptör-almaç için bir ilaç dizayn etmek istiyorsanız mutlaka o almacın 3-B yapısını bilmek zorundasınız ki bu da çok çetrefilli, yılanlı bir yoldur.
Bu arada yapısal biyoloji (Structural biology) biyolojide hala gözde olan dallardan biri...ı
Yazar | Mesaj |
Henüz yorum eklenmedi! İlk yorumu sen yap! |